Giriş
Pamphylia Bölgesi’nin önde gelen kentlerinden biri olan Aspendos, bugün Antalya ilinin 48 km kuzeydoğusunda, Serik ilçesine bağlı Belkıs Mahallesi sınırları dâhilinde kalmaktadır. Kent, Köprüçay (Eurymedon) Nehri’nin Torosların ardından akarak, Akdeniz’e dökülmeden önce düzlüğe ulaştığı yerde, etrafı dik ve sarp kayalıklarla çevrili bir tepe üzerinde kurulmuştur. Kent yayılımı zamanla akropolis eteklerinden itibaren alçak alanlara doğru gelişim göstermiştir.
Kentte daha öncesinde çeşitli yapıların odaklandığı olduğu yüzey araştırmaları, mimari belgelemeler yapılmakla birlikte, kısa süreli çevre düzenlemeleri ve küçük çaplı kazı çalışmaları da söz konusudur[1] . “Aspendos Projesi”nin[2] hâlihazırda sürdürülen kapsamlı arkeolojik çalışmaları ise yüzey araştırması, kazı, belgeleme, konservasyon ve restorasyon uygulamalarını içermektedir. Detaylı çalışma planı, yerleşimin bir parçası olduğu Pamphylia Bölgesi içerisindeki özgün konumunu, bütüncül bakış açısıyla anlamaya yöneliktir. Bu bağlamda, Aspendos’ta ilk kuruluşundan itibaren antik şehircilik uygulamaları ve bununla ilintili mimari yansımaları tespit edip çözümlemenin yanı sıra sosyo-kültürel ve ekonomik açılardan kentin algılanabilmesi ile arkeolojik materyal kültürün sistematik bir biçimde incelenerek tanıtılması hedeflenmektedir. Bunun haricinde, kentin özellikle Helenistik Dönem öncesine ilişkin olarak, antik kaynaklarda geçen pasajlar ile nadir de olsa arkeolojik anlamda birkaç Attika kökenli vazo bilinmektedir. Ayrıca en erkeni Klasik Dönem’e giden sikkeler dışında henüz yeterli veriyle desteklenemeyen bu süreci anlamak adına çalışmalar yürütülmüştür. Bir diğer konu ise toplumsal katkı üzerinedir. Aspendos’un geçici dünya kültür mirası listesine giren ya da henüz bu statüde olmayan tüm anıt ve kalıntılarını korumak maksadıyla gündeme getirilen birtakım teorik/uygulamalı alan yönetim ve restorasyon-konservasyon projeleri geliştirilmiştir[3] . Aspendos’taki yakın dönem kazı çalışmalarıyla, yalnızca kent ölçeğinde değil bölgesel anlamda da dikkate değer bilimsel sonuçlara ulaşılmıştır.
Özellikle İki Katlı Dükkânlar/Stoa kompleksinde sürdürülen kazılar, kentin tarihini Geç Kalkolitik -Erken Tunç Çağı’na kadar çekmiştir[4] . Özellikle Agora çevresindeki kazı faaliyetleri, Aspendos’un Helenistik ve Roma İmparatorluk Dönemi’nde çok parlak bir süreç geçirdiğini, kentin MS 6. yüzyıl sonlarına kadar neredeyse kesintisiz bir iskâna tanıklık ettiğini ortaya koymuştur[5] . Ancak dile getirilen son zaman dilimi (MS 7. yüzyıl) ile Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat’ın saray olarak yeni ekleme ve düzenlemelerle kullandığı; günümüze bütün görkemiyle korunagelen antik tiyatro ile renovasyondan geçerek son hâline kavuşan Selçuklu Köprüsü ve birkaç dönem yapısının tekrar görünür olduğu 13. yüzyıla kadar giden uzun süre hakkındaki bilgilerimiz kısıtlıdır.
Toprak üstünde görünür vaziyette gerek mimarisi gerekse de buna bağlı duvar tekniği/işçiliği izlerinden yüzeysel çıkarımlar neticesinde Erken veya Orta Bizans’a atfedilmesi kuvvetle muhtemel yapıların varlığı azımsanmayacak orandadır. Araştırmaya konu veriler, Aspendos’ta bilgilerimizin kısıtlı olduğu Orta Bizans Dönemi’ni anlamada önemli bir rol oynayacaktır. Bu çağı hazırlayan hemen önceki zaman diliminde, örneğin MS 5. yüzyıl itibarıyla Aspendos’un zengin bir kent olduğu, dahası Hristiyanlığın bölgedeki yayılımında önemli bir istasyon kimliği taşıdığı bilinmektedir. Resmî kilise kayıtlarında ilk/öncü kent anlamına gelen Primoupolis[6] adını alan Aspendos, MS 6. yüzyıl coğrafi kaynaklarında varlığını korumaktadır[7] . Aynı zamanda başkenti Side olarak seçilmiş Pamphylia I Piskoposluk Bölgesi’nin önemli bir üyesidir[8] . Ünlü MS 325 Nikaia Konsil’i ile devamında toplanan Ephesos ve Kalkhedon konsillerine doğrudan temsilci gönderdiği kayıtlar arasına girmiştir[9] . Hristiyanlığa ait nihai faaliyetlerden biri de 12. yüzyılda zabıtlara geçtiği takip edilebilen Basileios Aspendion isimli bir piskopostur[10].
Bahse konu son döneme projeksiyon tutan, birçok kullanım evresi saptanan fakat esas işleviyle bir Roma Bazilikası’nın Vestibulum kısmında Orta Bizans Devri’ne ait olduğu düşünülen küçük kare planlı bir depolama birimi, çevresinde ait olduğu yapının bazı duvarlarıyla birlikte saptanmıştır. Bu depolama haznesine bağlı ve neredeyse bütünüyle ticari amphoralarla dolu kontekst, detaylı bir biçimde değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın öznesi olan bu depolama biriminin, çok evreli bir yapının son kullanım sürecinde hangi amaç ve gereksinim için yapının mevcut konuma yerleştirildiği, mekânsal ölçekte ne tür bir bütünün parçası olduğu, Antik Dönem’deki kullanım şekli ve görünümü, kontekstinde muhafaza edilen amphoraların niteliği, tipleri ve taşımış olabileceği ürünler hakkındaki hipotezler açıklığa kavuşturulacaktır. Amphoralardan meydana gelen arkeolojik materyalin in situ konumları, duruş pozisyonları haznenin işlevi çerçevesinde değerlendirilecek, varsa başka bir kent veya bölge ile sürdürülen ticaretin izleri takip edilmeye çalışılacaktır.
Depolama Birimi: Buluntu Yeri ve Kazısı
Çalışmanın konusu olan depolama birimi Aspendos Agorası’nın doğu kenarı boyunca uzanan 27x105 m ölçülerindeki Roma Bazilikası’nın giriş holü şeklinde tanımlanan Vestibulum bölümündeki kazılarda ortaya çıkarılmıştır (Resim 1). Pamphylia Bölgesi’nin diğer kentlerindeki Roma Dönemi akültürasyon dinamiği ve süreci incelendiğinde, Aspendos’taki bu yapının, Roma’ya özgü karakteri/formuyla, diğerlerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Kent Roma’da ve Roma nüfuzunun etkin olduğu Ephesos ve Aphrodisias gibi kentlerden örneklerini bildiğimiz Devlet Bazilikası[11] binalarının bir benzeri olarak, bilinçli bir tercihle olasılıkla MS 1. yüzyılda buraya inşa edilmiştir[12].
Hemen hemen bir kare plan arz eden Vestibulum (25,95x19,90) ise zeminden itibaren yaklaşık 20 m yüksekliğe kadar korunagelmiş olup, neredeyse bugün herhangi bir iz kalmayan ahşap strüktürü dışında halen ayaktadır (Resim 2). Geniş kemerli girişi, büyük pencereleri ve en şaşalı döneminde heykellerle süslendiğini bildiğimiz nişleriyle etkileyici bir görünüme sahip olmalıydı[13]. Çeşitli hukuki işlemlerin gerçekleştiği, alınan kararların deklare edildiği bu Vestibulum şeref holü aynı zamanda tribunal bir yapılanmayı da içeriyor olmalıydı[14]. Vestibulum ile beraber Bazilikanın kullanım gördüğü dönemdeki işlevinin, evrelerinin ve temelden çatıya uzanan mimari yapısının daha iyi anlaşılması için burada kazı çalışmalarına başlanmıştır.
Vestibulum’da 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ilk Vestibulum 1 (V1)[15] ve Vestibulum 2 (V2)[16] genişletme çalışmaları yapılmıştır. 2019 yılında ise V2’nin kuzeyinde, yapının kuzeybatı iç köşe kenarına tekabül eden alanda yeni bir karelaja başlanmıştır. Söz konusu alandaki üçüncü kazı sektörüne geçildiğinden, kodlama Vestibulum 3 (V3) şeklinde kayıtlara girmiştir (Resim 3). Araştırma makalesine konu edinilen depolama birimi, V3 karelajı sınırları içerisinde olup, bu alanın kazısı 2020 sezonu bitiminde sonlandırılmıştır.
V1 ve V2 açmalarının kuzey doğrultusunda ve Vestibulum’un kuzeybatı iç köşesinde yer alan V3’e ait kazılar, 2019-2020 yıllarındaki çalışmalar sonucunda tamamlanmıştır. Vestibulum’un kuzeybatı kenarına 7x5 m ölçülerinde yeni bir kazı sektörü açılarak, çevre düzenleme ve dijital belgeleme çalışmaları da eş güdümlü olarak sürdürülmüştür. Buradaki derinleşme sonunda, spesifik noktada gerçekleştirilen bir sondajdan 19 depozit seviye kazılmıştır (Resim 7). Dikkatli incelemelerle birlikte saptanabilen toplam 7 tabaka söz konusudur. Karelajın güney ve doğu kenarları, yüzeyden itibaren belirginleşen duvar uzantılarını içine alacak şekilde sınırlandırılmıştır. Yapılan kazı çalışmalrında, açmanın doğu sınırını belirleyen, harç ile birbirine tutturulmuş küçük boyutlu taşlarla örülü duvar ve bu duvar da yer alan 1 m genişliğinde bir kapı açıklığı tespit edilmiştir. Bu noktada, hemen hemen kazılan her depozitte irili ufaklı, üzerinde yer yer boya izlerinin bulunduğu ve zırhlı bir heykele ait olduğu sonradan tespit edilen parçalar ele geçmiştir. Çok geçmeden, sektörün güney sınırını oluşturan ve yukarıda özelliklerinden söz edilmiş olan geç dönem duvarının içine devşirme malzeme olarak konulan, harç ile tutturulmuş, üç ana parçadan meydana gelen zırhlı bir erkeğe, olasılıkla Traianus’a ait bir imparator heykeli veya yüksek kabartmaya rastlanılmıştır[17].
Kazılarda batı kesit sınırına zemin seviyesinde yaklaşıldığında, döşemeyi andıran blok sıralarıyla karşılaşılmıştır. Ancak, Bazilika yapısının altında var olan eski bir yapının kalıntıları olduğu düşünülen bu döşeme benzeri oluşumun altında yapılan küçük bir sondajda ise Helenistik Dönem’e tarihlenen 1 adet Aspendos kent sikkesi bulunmuştur. Sondajda son depozitlerde ayrıca konsantrik daire boyalı Erken Geometrik Dönem amorf keramik parçaları tespit edilmiştir.
Vestibulum’un kuzeybatı köşesinden güneydoğu eksenine doğru diagonal bir hat izlenerek tesviyeleme usulüyle seviye inilen kazılarda, top soil düzleminden 39 cm kotunda, Vestibulum’un kuzeybatı iç köşesine bitiştirilerek inşa edilmiş bir depolama birimine ait duvarların ilk üst katmanlarına ulaşılmıştır. Karelajın kuzeybatı köşesinde, Vestibulum’un kuzey iç duvarına bitiştirilmiş şekilde, 4 m2 lik kare planlı bu özel birimin duvarları, yüzeyi düzleştirilmiş yerel taşlar, kondisyonu düşük kireçtaşı ve konglomera bloklar yardımıyla örülmüştür (Resim 4-5). Duvarın bilhassa üst ve iç taraflarda yer yer yatay ya da dikey doğrultuda yerleştirilmiş tuğla malzeme de görülmektedir.
Depozit 2-5 seviyeleri ile Tabaka 2-3 katmanları arasında tespit edilmiş olan depolama biriminin[18] dış duvar bloklarının, alt seviyelere göre daha kaliteli ve düzgün kesilmiş bloklardan örüldüğü gözlemlenmiştir. Haznenin içerisindeki itinayla sürdürülen kazılarda, Tabaka 3 ve Depozit 4 seviyelerinden hiç olmadığı kadar yoğun ticari amphora parçalarıyla karşılaşılmıştır (Resim 6, 8-9). Kazılar bahsi geçen 3. Tabaka içerisinde sonlandırılmış, bu bölmede tümüne yakını büyük ebatlı ticari amphoralardan oluşan ve birçoğu birleştirilebilen çok sayıda keramik fragmanı bulunmuştur.
Depolama biriminin içi tümüyle topraktan arındırıldıktan sonra tabanının kare formlu yalıtkan pişmiş toprak tuğlalarla döşeli olduğu görülmüştür. Ulaşılan hazne derinliği 101 cm olarak ölçülmüştür (Resim 7). Derinlik verisinin de eklenmesiyle depolama biriminin, 200x200x100 cm boyutlarında, bir hacme sahip olduğu hesaplanmıştır. Ancak duvarların orijinal yükseklikleri biraz daha fazla olmalıydı. Keza kazılar duvarların üst kısımlarının tahrip olduğunu ve bir düzlem oluşturmadığını göstermiştir. Bu taban izolasyonu, yalnızca zeminde değil, iç duvarlarda da belli kısımlarda korunagelen hidrolik beyaz sıvalarla desteklenmiştir. Burada sağlam halleriyle, olasılıkla belli bir duruş pozisyonuyla muhafaza edilen ticari amphoralar; içlerinde taşıdıkları ürünü uzun süre taze tutması amacıyla, soğuk su veya olasılıkla peyderpey takviyesi sağlanan belki de buz kalıplarıyla dolu bir su haznesi içinde bekletiliyor olmalıydı.
Depolama Birimi: Buluntular
Vestibulum’un V3 açmasında tespit edilen depolama biriminde öncelikle ticari amphoralar bulunmuştur. Bu amphoralar arasında, tanımlanabilen ve kondisyonu iyi olan 10 adet örnek dikkate alındığında, üç ana tipin ön plana çıktığı görülmektedir (Kat. No. 1-10; Resim 8-9). Buluntuların tamamı, dikdörtgen planlı havuz formundaki depolama biriminin tabanı üstünde ortaya çıkartılan kontekste aittir.
Amphoralar
Tip 1
Aspendos buluntuları içinde Tip 1 başlığı altında değerlendirilen Kat. No. 1-5 (Resim 8: 1-5), 12. yüzyıla tarihlendirilen Günsenin Tip VII’ye ait amphoralarla ilişkilidir[19]. Bu tipin hafifçe alta doğru daralan ağız kenarından fazla belirgin olmayan bir dirsekle iç bükey profilli dar ve uzun boyun bölümüne geçilir. Düşük omuzlu, alta doğru daralan uzun gövdeli, yuvarlatılmış dar bir diple profil tamamlanır. Ağız kenarından çıkarak yanlara doğru genişleyen oval kesitli karşılıklı iki dikey kulp, omuz bölümüne bağlanır. Formun en karakteristik özelliklerinden biri gövdenin üst ve alt bölümüne yapılan derin yivlerdir. Tip 1 başlığı altında değerlendirilen buluntuların hamur ve astarları ortak özellikler taşımaktadır. Tüm örneklerin kırmızımsı sarı hamurları kireç, mika ve mineral katkılı olup ince kumlu ve sık dokuludur. Hamurun fırınlamayla ilişkili oldukça sert bir yapısı vardır. Dış yüzeylerine fazla kalın olmayan, sulandırılmış ince bir astar uygulanmıştır. Astar renkleri genellikle hamur renginde olup kırmızımsı sarıdır. Sadece Kat. No. 5’in astarı pembedir. Yüzeyleri astarın ince yapısına bağlı olarak mat ve pürüzlüdür. Kat. No.3’ün boynu üzerine kazımayla üç başlı ters bir yaba (graffiti) yapılmıştır. Demre-Myra Aziz Nikolas Kilisesi kazılarında bu tipe ait benzer örnekler; tabaka verileri referans gösterilerek 11. yüzyıl sonu-12. yüzyıla tarihlendirilmiştir[20]. Aspendos örneğinin tipolojik olarak en yakın benzeri İstanbul Saraçhane buluntuları arasında vardır. J. Hayes tarafından Tip 65 başlığı altında değerlendirilen söz konusu amphoralar, 1150-1175 yıllarına tarihlendirilen bir kontekstle ilişkilendirilmiştir[21]. Tip 1’in buluntu konteksti ile diğer merkezlerdeki benzerlerinin tarihlendirme önerileri de dikkate alındığında, 12. yüzyılın ikinci yarısında üretilerek Akdeniz pazarındaki sirkülasyona dâhil olduğu anlaşılmaktadır.
Tip 1a
Tek örnekle temsil edilen Tip 1a, literatürde Günsenin Tip VII başlığı altında değerlendirilmiştir[22] (Kat. No. 6; Resim 8: 6). Bu başlık altında incelenen örnekler, tipolojik olarak Tip 1 ile benzer özelliklere sahiptir. Ancak, Tip 1a’nın boyun bölümü yok denecek kadar kısa olup ağız kenarından omuz bölümüne geçiş sadece iç bükey bir profille sağlanmıştır. Tip 1a’nın hamuru, Tip 1’de olduğu gibi kırmızımsı sarı olup kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. İnce astarı, hamuruyla aynı renkte mat ve pürüzlüdür. Omzu üzerine, kazımayla grafiti, sağ kulpu üzerine ise yine kazımayla “X” işareti yapılmıştır. Bu grafitiler tek harf olduğu gibi birden fazla harf veya ligatür şeklinde kullanılabilmektedir. Grafitilerin amacı taşınan malzemenin içeriği, hacmi ve ağırlığıyla ilişkilendirilmiştir[23]. Bu tipin benzer bir örneği, Demre-Myra Aziz Nikolas Kilisesi kazılarındaki tabaka verileri referans gösterilerek 11. yüzyıl sonu ve/veya 12. yüzyıla tarihlendirilmiştir[24]. Tip 1a’nın tipolojik olarak yakın bir benzeri, İstanbul Saraçhane buluntuları arasında olup söz konusu amphora, J. Hayes tarafından Type 63 başlığı altında değerlendirilerek, 12. yüzyıla tarihlendirilmiştir[25]. Tip 1a’nın buluntu konteksti ile diğer merkezlerindeki veriler dikkate alındığında, Aspendos örneğinin de 12. yüzyılın ikinci yarısında üretildiği anlaşılmaktadır.
Tip 2
Tip 2 başlığı altında değerlendirilen Kat. No. 7-9 (Resim 9: 7-9), dışa çekik ağız kenarlı, yuvarlatılmış dudaklı, alta doğru daralan uzun, ters konik boyunlu, geniş ve düşük omuzludur. Buluntuların gövde ve dip bölümleri eksiktir. Ancak benzer örnekleri dikkate alındığında, gövdesi alta doğru daralan armudi formda olup dip bölümü dar ve yuvarlatılmış profilli olmalıdır[26]. Gövdesi üzerinde sık yivler, bu tip amphoralar için karakteristik bir özelliktir. Ağız kenarı ve boyundan yükselerek çıkan yüksek dikey kulpları omuz üzerine oturmaktadır. Tip 2 formundaki amphoraları Günsenin Tip III başlığı altında değerlendiren N. Günsenin, üretim aralığı için 12. yüzyıl ile 13. yüzyılın başlarını önermiştir[27].
Aspendos örneklerinin hamurları kendi içinde homojen bir özelliğe sahiptir. Kırmızının tonlarındaki ince kumlu, sık dokulu, sert yapılı hamurların, kireç, mika ve mineral katkıları dışındaki en karakteristik özelliği saman katkısıdır. Örneklerin tamamının yüzeyi sulandırılmış ince astarla kaplanmıştır. Kat. No. 7 ve 8’in astarı çok soluk kahverengi Kat. No. 9’un ise pembedir. Yüzeylerinde, hamura katkı maddesi olarak eklenen samanların fırınlama sırasında, ısıya bağlı yanmasıyla ilişkili boşluklar hemen dikkati çekmektedir. Bu sebeple, astarın ince olmasına ek olarak söz konusu boşluklar pürüzlü bir yüzey oluşturmuştur. Kat. No.8’in boynunun bir yüzünde kazımayla grafiti, diğer yüzünde ise kırmızı boyayla ɖ işareti yapılmıştır. J. Hayes Saraçhane’de tespit edilen benzer örnekleri Tip 61 başlığı altında incelemiş olup Romanya-Dinogetia, Boiotia, Paphos, Kythera ve Atina Agorası gibi merkezlerdeki örnekleri işaret ederek karşılaştırma yapmıştır[28]. Diğer buluntu merkezlerinde tespit edilen Günsenin Tip III’e ait amphoralar ise 12. ve 13. yüzyıla tarihlendirilmiştir[29]. Aspendos örneklerinin, buluntu konteksti ve diğer merkezlerdeki tarihlendirme önerileri dikkate alındığında, 12. yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu anlaşılmaktadır.
Tip 3
Tip 3 başlığı altında incelenen Kat. No. 10, ağız kenarı, omuz ve kulp parçası olarak ele geçmiştir. Literatürde Günsenin Tip V başlığı altında gruplanan bu tip amphoralar, dışa kalınlaştırılmış ağız kenarlı, çok kısa boyunlu ve geniş omuzludur[30]. Karşılıklı yerleştirilen oluklu iki kulp, ağız kenarından dik bir şekilde yükselerek omuza bağlanmaktadır. Omuz üzerine birbirini takip eden sık yivler yapılmıştır. Gövde ve dip bölümü eksiktir. Ancak benzer örnekleri dikkate alındığında, alta doğru daralan konik gövdeli, yuvarlatılmış dar dipli olduğu anlaşılmaktadır. Kat. No. 10 kireç, mika, mineral ve yoğun taşçık katkılı kırmızımsı sarı hamura sahiptir. Bu hamur ince kumlu, sık dokulu ve sert bir yapıya sahiptir (Resim 9: 10). Hamur rengindeki sulandırılmış ince astarlı yüzeyi mat ve pürüzlüdür. Günsenin tipolojisi içinde fazla örnekle temsil edilmeyen Tip 3 formundaki amphoraların üretimi için 13 yüzyıl önerilmektedir[31]. Kat. No. 10, buluntu konteksti ve karşılaştırma örneği dikkate alındığında 12. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmiştir.
Analiz ve Sonuç
Kazılar sırasında Geometrik Dönem’den MS 13. yüzyıl başlarına kadar belli aralıklarla da olsa kullanım izleri ortaya konan V3, çalışmanın konusunu oluşturan depolama birimi ile ilgili de önemli sonuçlara ulaşmamızı sağlamıştır. Öncelikle buluntular yardımıyla yapının MS 12. yüzyıl ortası ve ikinci yarısına tarihlenmesi, Vestibulum’daki bu geç dönem yapılaşmasının da kesin tarihini sunmaktadır. Depolama birimi, halen dinî fonksiyonu devam eden kiliseye bağlı yaşam alanının olasılıkla bir parçasıydı. Bu bağlamda üretilen ticari veya temel gıda malzemelerinden bir grubu saklamak için uygun koşula sahipti. Ancak yine de bulunan mekânların özel mülke ait olabileceği hususu da göz ardı edilmemelidir. Küçük kare planlı, tabanı tuğla döşeli ve içi dışı sıvalı olan bu yapıda saklanan ürünler; içi su ile doldurulup üzeri de olasılıkla hasır veya benzeri bir malzeme ile kapatılarak oluşturulan serin ortamda her zaman taze tutuluyor olmalıdır.
Vestibulum’da yapılan karelajların her birinde ulaşılan ortak sonuçlardan bir tanesi, yapının ilk kullanım evresini temsil eden heykellerin, bazilikanın bütünüyle Erken Bizans Dönemi’ni takiben kiliseye çevrilmesi neticesinde yavaş yavaş kendi konumlarını kaybetmesi durumudur. Anıtsal binanın heykeltıraşlık tasvir programının, Hristiyanlıkla birlikte önemini yitirdiği dahası Vestibulum’un esas işlevini kaybederek, bu mekânın ayrıcalıklı dinî sınıfa tahsis edildiği savlanabilir. İç mekânda gereksinimler doğrultusunda kompartımanlara ayrılarak birçok çekirdek bölme oluşturulduğu yine dikkate değer bulgulardandır. İrili ufaklı moloz taşlarla, yer yer heykel parçalarının da dolgusunda kullanıldığı duvarlar mevcuttur. Çoğunlukla devşirme materyaller yardımıyla ve belli belirsiz amorf keramik parçalarının katkı malzemesi olarak harçla birlikte karıldığı tutucu dolgu, duvarların şekillendirilmesinde rol oynamıştır. Tarifi yapılan duvar bölmeleri, izlenen mekânsal analiz tekniklerinin sunduğu yaklaşımlar doğrultusunda MS 12. yüzyıl manastırlarından bilinen yaşam alanlarını andırmaktadır. Bu doğrultuda Vestibulum’un Orta Bizans Dönemi sonlarına doğru dönüştürülmüş olabileceği varsayımından hareketle buranın barınak, misafir ağırlama, tefekkür hücreleri, el yazmalarının saklandığı kısımlar, revir, yemekhane, kiler, depo ve benzeri fonksiyonel birimlerden birkaçına ev sahipliği yaptığı öne sürülebilir[32].
Aspendos’ta tespit edilen amphoraların form özellikleri dikkate alındığında Günsenin tipolojisiyle ilişkili oldukları anlaşılmaktadır. Değerlendirmeye alınan 10 örnekten beşi Günsenin Tip VII, üçü Günsenin Tip III ve biri Günsenin Tip V başlığı altında değerlendirilen amphoralarla eşleşmektedir. Bu tip amphoların, Akdeniz ve Karadeniz pazarında 11. yüzyılın sonu ile 13. yüzyılın başları arasında oldukça popüler olduğu, farklı merkezlerdeki buluntularla ortaya konmuştur. Depolama biriminde bulunan ve büyük olasılıkla zamanında içinde şarap muhafaza edilen ticari amphoraların, diğer merkezlerde tespit edilen örnekleri ve tarihleri ile olan çapraz tarihlemede MS 12. yüzyıl ortası ve ikinci yarısına tarihlenmeleri en doğrusu gibi gözükmektedir. Anılan ticari amphoraların paralel örneklerine yakın ve deniz aşırı antik kentler ile tespit edilen birtakım batıklarda rastlamak mümkündür. Bununla birlikte, kontekste bağlı kazı çalışmalarının özenle yürütülüp, bilimsel monografilere dönüştürüldüğü iki merkez ön plana çıkar. Demre-Myra Aziz Nikolaos ve İstanbul Saraçhane’de gerçekleştirilen kazılar neticesinde, burada değerlendirilen amphoraların, form ve hamur ilişkileri bakımından elimizdeki materyalle uyum gösterdiğini söyleyebiliriz. Söz konusu alanlardaki kontekst verileriyle, tanıtımı yapılan Depolama Birimi’ndeki arkeolojik depozit verileri irdelendiğinde yakın ve daraltılmış tarihlemeler yapabilmek mümkün olabilmektedir. Böylelikle Aspendos’un Akdeniz Havzası’ndaki varlığının yanı sıra dönemin Doğu Roma başkenti olan Konstantinopolis’e kadar uzanan bölgesel hat kapsamında kurduğu ekonomik bağın da izleri açığa çıkar. Her zaman ticari ve siyasi ağlar içinde yer alan bir kent olan Aspendos, anlaşılan bu dönemde de bu kimliğini sürdürmüştür.
KATALOG
Katalog Numarası : 1
Levha/Çizim Numarası : 1/1
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.26
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 4,8 cm OÇ: 11,5 cm Y: 34,5 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla kısmen tamamlanmıştır. Tam profil. Kırmızımsı sarı hamuru (5 YR 6/6), kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Dış yüzeyi hamurunun renginde, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 2
Levha/Çizim Numarası : 1/2
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.34
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : OÇ: 12 cm Y: 28,5 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla boyun bölümüne kadar gövdesi ve kaidesi tamamlanmıştır. Kırmızı hamuru (2.5 YR 5/6) kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Kırmızımsı sarı (5 YR 6/6) astarlı dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 3
Levha/Çizim Numarası : 1/3
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.33
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 5 cm OÇ: 12,5 cm Y: 18,8 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla omuz altına kadar üst bölümü kısmen tamamlanmıştır. Kırmızımsı sarı hamuru (5 YR 6/6) kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Kırmızımsı sarı (5 YR 7/6) astarlı dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 4
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.24
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 4,8 cm Y: 5 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla ağız bölümü ve kulpları kısmen tamamlanmıştır. Kırmızımsı sarı hamuru (5 YR 7/6) kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Yüzeyi, hamurunun renginde, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 5
Levha/Çizim Numarası : 1/5
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.31
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : Y: 18 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla gövdenin alt bölümü kısmen tamamlanmıştır. Kırmızımsı sarı hamuru (7.5 YR 7/6) kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Pembe astarlı (7.5 YR 7/4) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 6
Levha/Çizim Numarası : 1/5
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.32
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 5,5 cm Y: 18 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla ağız kenarı, omuz ve kulpları kısmen tamamlanmıştır. Kırmızımsı sarı hamuru (5 YR 6/6) kireç, mika, mineral katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Kırmızımsı sarı astarlı (5 YR 7/6) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır. Omzu üzerine, kazımayla graffiti, sağ kulbu üzerine ise “X” işareti yapılmıştır.
Katalog Numarası : 7
Levha/Çizim Numarası : 2/7
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.28
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 6,7 cm Y: 22 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla ağız kenarı, boyun ve kulpları tamamlanmıştır. Kırmızımsı kahverengi hamuru (5 YR 5/4) kireç, mika, mineral, yoğun saman katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Çok soluk kahverengi astarlı (5 YR 7/6) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Yüzeyde saman katkılarının yanması sonucu oluşan boşluklar vardır. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 8
Levha/Çizim Numarası : 2/8
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.27
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: Yaklaşık 8 cm Y: 17,8 cm
Tanım: Parçaların yapıştırılmasıyla boyun, omuz ve kulpları kısmen tamamlanmıştır. Kırmızı hamuru (2.5 YR 5/8) kireç, mika, mineral, yoğun saman katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Çok soluk kahverengi astarlı (10 YR 7/3) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Boynun bir yüzünde kazımayla graffiti, diğer yüzüne kırmızı boya ile ɖ işareti yapılmıştır. Yüzeyde saman katkılarının yanması sonucu oluşan boşluklar vardır. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 9
Levha/Çizim Numarası : 2/9
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.29
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 7,3 cm Y: 19 cm
Tanım: Ağız, boyun, omuz ve kulp parçası olarak ele geçmiştir. Kırmızı hamuru (2.5 YR 5/6) kireç, mika, mineral, yoğun saman katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Pembe astarlı (5 YR 7/3) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Yüzeyde saman katkılarının yanması sonucu oluşan boşluklar vardır. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
Katalog Numarası : 10
Levha/Çizim Numarası : 2/10
Buluntu Numarası : A.20.V3.L3.PT.31
Buluntu Adı : Amphora
Buluntu Yeri : Vestibulum
Buluntu Konumu : Depolama birimi, taban üstü
Ölçüler : AÇ: 7 cm Y: 10 cm
Tanım: Ağız, boyun, omuz ve kulp parçası olarak ele geçmiştir. Kırmızımsı sarı hamuru (5 YR 6/6) kireç, mika, mineral, yoğun taşçık katkılı, ince kumlu, sık dokulu ve serttir. Kırmızımsı sarı astarlı (5 YR 7/3) dış yüzeyi, mat ve pürüzlüdür. Çark yapımıdır, iyi fırınlanmıştır.
EKLER