Giriş
Phaselis, günümüz Antalya ili, Kemer ilçesi, Tekirova Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Helenistik Tapınak ise Phaselis’in kuzey yamaçlarında, istinat duvarları ile yükseltilmiş bir alana konumlandırılmıştır (Fig. 1). 24 Ocak 2019 tarihinde meydana gelen talihsiz hortum felaketi nedeniyle söz konusu alan, 2019 yılı kazı sezonu programına dâhil edilmiştir. Böylece bu felaketin ardından acil müdahale bekleyen alanda, yapı bazında kazı çalışmalarına başlanmıştır. 2020 ve 2021 yılları kazı sezonlarında ise zarar gören kültür varlıklarının onarımı, dağılmış ve yıkılmış malzemelerin düzenlenmesi ile henüz zarar görmemiş fakat ileride yaşanabilecek olumsuzluklara karşı ise yapıların korunmasına yönelik çalışmalar sürdürülmüştür.
Bu kapsamda öncelikle alanın hâlihazırdaki durumunun belgelenmesi için çalışma sahasının hava fotoğraflarıyla orthophotosu oluşturulmuş ve dijital karelajı kurulmuştur[1] . Sayısal haritası oluşturulan alanda daha sonra GNSS-RTK Cors ile rölöve çalışmalarına başlanmış ve alanın karelajlı plan-haritası oluşturulmuştur. Topografik ölçümlerin alınmasının ardından alanın eş yükselti eğrileri de hesaplanarak temel altlık niteliğindeki çalışmalar tamamlanmıştır[2] . Öyle ki yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan plan; 5x5 m’lik plankarelere bölünmüş ve tüm kazı çalışmaları bu karelaj sistemine göre sürdürülmüştür (Fig. 2). 2019 yılından itibaren Helenistik Tapınak Alanı’nda yürütülen tüm bu kazı çalışmaları, söz konusu karelaj sistemi üzerinden sürdürülmüş olup lokalizasyonlar, kazı açmaları ve buluntular tamamen dijital olarak bu harita üzerine işlenmiştir. Böylelikle tam sistematik bir kazı planı uygulanarak veri kayıplarının önüne geçilmeye çalışılmıştır[3] .
Yukarıda bahsedildiği üzere 2019 yılında Helenistik Tapınak Alanı’nda başlatılan kazılar 2021 yılında yoğunluk kazanmış ve kültür katmanına da ulaşılmasıyla buluntularda artış yaşanmıştır. Daha önceki yıllarda, buluntu yetersizliğinden dolayı alan hakkında çok fazla yorum yapılamamış, bu nedenle de tapınak özelinde yeterli bilgi sağlanamamıştır[4] . Bu kapsamda pronaos ve hinterlandında kalan 10x20 m’lik alanda çalışmalar[5] sürdürülmüştür (Fig. 2-3). Yapılan kazı çalışmalarında tapınak pronaosu ve hinterlandında bazı yapı grupları tespit edilmiştir[6] .
Bu yapı grupları, kendi özelinde in situ olarak ele geçen buluntularıyla değerlendirildiğinde, işlik-atöyle yapılarına ait olabileceği düşünülmüştür[7] . Zira aynı kot değerlerine ait katmanlarda saptanan üç farklı yapı grubu için henüz nitelik ve işlev olarak kesin bir tanımlama yapmak mümkün gözükmemekle beraber ele geçen bulgu ve buluntulardan yola çıkarak bu yapılar hakkında bazı yorumlar yapılabilmektedir (Fig. 3).
2TP[8] A Yapısına bakıldığı zaman; B ve C Yapıları’ndan kronolojik ve işlev olarak ayrıldığı görülmektedir (Fig. 4, C3-1D karesi). Zira gerek ele geçen malzeme grupları gerekse yapıların durumu, B ve C Yapıları’nın (Fig. 4, C1-1C, C1-1D, C2-1C ve C2-1D kareleri) kuvvetle muhtemel atölye-işlik olduğuna işaret etmektedir[9] .
Çalışmanın ana materyalini ise amphoralar oluşturmakla beraber her yapı grubu ve buluntuları ayrı ayrı ele alınmıştır. Çalışmada ele geçen tüm amphoralar detaylı olarak incelenmiş; çizimleri, mineralojik detayları, ince kesit görünümleri ve diğer katalog bilgileri oluşturulmuştur.
Yapılan çalışmada ele geçen tüm buluntular tarihlendirilmiş ve bu tarihlere göre de sınıflandırılmıştır. Hem analojik ve tipolojik hem de mineralojik detayların yardımıyla da amphoralar; köken, dağılım ve taşıdığı olası maddeler bakımından detaylı olarak incelenmiş, analoji yardımıyla da tarih önerilerinde bulunulmuştur. Ayrıca yapılar ve buluntular farklı başlıklar altında incelenmiştir. Tüm amphoralar da farklı başlıklar altında incelenerek ele geçtiği yapının ana başlığı altında açıklanmıştır. Bu kapsamda, alanda en erken buluntu grubunu barındıran A Yapısı’ndan Siyah Firnisli Küçük Kâse/Tuzluk ile Knidos amphorası, B ve C Yapıları’ndan ise Dressel 6A, Dressel 2-4 ve Agora G 199/Zemer 41 amphoraları ile -kuvvetle muhtemel Dressel 6A amphorasına ait- bir de Tıpa ele geçmiştir.
Yukarıda özetle bahsedildiği üzere, aynı kot değerlerine sahip bu yapı grubunun hem kronolojik hem de işlev olarak farklılıklar göstermesi, alanın yorumlanması açısından bazı sorun ve problemlere sebebiyet vermektedir. Bu sebeple tapınak temenosu içerisinde yer alan ve gerek tarihsel gerekse işlevsel olarak birbirinden ayrılan bu yapıların yorumlanması için buluntular özelinde bir çalışma yürütülmesi elzem görünmektedir. Zira henüz adandığı tanrı ve inşa tarihi bilinmeyen tapınağın temenosu içerisinde[10] bu denli yapı gruplarının tespit edilmesi[11] çalışmamızın ana problemini oluşturmaktadır. Bu minvalde, kazılardan ele geçen materyal kültür kalıntılarının incelenmesitle elde edilecek bilgilerin, hem yapı gruplarının birbirinden kronolojik ve işlev olarak ayrılmasına hem de tapınağın kullanım evrelerinin tespit edilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
2TP-A Yapısı ve Buluntuları
C3-1D karesi içerisinde yer alan A Yapısı[12], oldukça tahrip olmuş olmasına rağmen yapının kuzey ve doğu duvarları takip edilebilmektedir (Fig. 3-4). Kuzey duvar, batıya doğru 3,43 m uzunluk, 0,55 m genişlik ile günümüze kadar korunagelmiş olup doğu duvar ise 2,63 m uzunluk ve yine kuzey duvarda olduğu üzere 0,55 m genişlik ile korunabilmiştir. Kesme taş bloklardan oluşan ve yer yer duvar örgüsü görülen bu yapının kuzeydoğu köşesinde ise platform (batı kısım 0,80 m uzunluğa, güney kısım ise 1 m uzunluk ile 0,20 m genişliğe sahiptir) benzeri üç adet bloktan bir alan oluşturulduğu görülmektedir[13]. Ele geçen tüm buluntular, zemin seviyesine yakın (10,95--10,76 m kotundan), kuzey duvardan ve kuzeydoğu köşede bulunan platform içerisinden ele geçirilmiştir (Fig. 4). Söz konusu yapı içerisinde amphoralar ve Siyah Firnisli küçük kâse dışında bazı pişmiş toprak kap parçaları, çatı kiremitleri ve metal objeler de ele geçirilmiştir[14]. Zira sözü edilen malzemeler dışında, A Yapısı’nda tespit edilen Knidos amphorası ve Siyah Firnisli Küçük Kâse bu alanın tarihlenmesi hakkında veriler sunmaktadır[15].
Siyah Firnisli Küçük Kâse/Tuzluk (Fig. 5, Kat. No. 1)
Küçük kâse veya tuzluk olarak anılan formlar, daha çok mutfakla ilgili işlerde kullanım görmüş, ölçü kabı, boya kabı ve symposionda tuz, baharat, zeytin, fıstık, sos ve meze çeşitlerinin muhafazası gibi işlevlerde kullanılmışlardır[16]. Birçok farklı tipte karşımıza çıkan bu kâse formları, yedi farklı alt tipe ayrılmıştır[17]. Çalışmamıza konu olan kâseler ise Dışbükey Profilli Küçük Kâse[18] ve Yuvarlatılmış Ağız Kenarlı[19] olarak farklı isimlerde gruplandırılmıştır.
Çalışmada A Yapısı içerisinde (C3-1D karesi platform içerisinde) ele geçen Siyah Firnisli Küçük Kâse dışında çok sayıda siyah firnisli kaplara ait ağız, kulp, gövde ile kaideye ait parçalar tespit edilmiştir. Değerlendirme kapsamına alınan söz konusu küçük kâse form olarak; içe dönük kenara, yarım küre formunda gövdeye ve torus halka kaideye sahiptir. Sığ gövdeli, küçük bir forma sahip bu kâsenin dip kısmında merkezi nokta ve etrafını saran dairesel bezeme şeması yer almaktadır. Bu kâselerin benzerleri; Olynthos’ta MÖ V. yüzyıl sonu IV. yüzyıl başlarına[20], Karaçallı Nekropolisi’nde Dışbükey Profilli Küçük Kâse grubu altında MÖ 400 yıllarına[21], Kelenderis’te MÖ 350-325 yıllarına[22], Mersin Müzesi’ndeki örnekler MÖ 350-325 yıllarına[23], Klazomenai Karantina Adası Tiyatro Kazıları’nda MÖ IV. yüzyılın ortaları ile üçüncü çeyreğine[24], Klaros’ta MÖ 375-350 yıllarına[25], Sardis’te MÖ 375-350 ile 350-325 yıllarına[26], Daskyleion’da MÖ 380 ve 350 yıllarına[27], Atina Agorası’nda MÖ 375-350 yıllarına[28] ve yine Atina Agora’sından ele geçen diğer örnekler MÖ 325-300 yıllarına tarihlendirilmiştir[29]. Çalışmamızda ele geçen Siyah Firnisli Küçük Kâse için ise yapılan analojiden yola çıkarak MÖ IV. yüzyılın ikinci yarısı tarih olarak önerilmektedir.
Zenon Grubu Knidos Amphorası (Fig. 6, Kat. No. 2)
Pompeii 38, August 50, Mau 38 olarak da literatürde anılan Knidos amphoraları üzerine yapılan ilk çalışmalarda, bu tip amphoraların MÖ III. yüzyılda üretilmeye başlanıp MS II. yüzyıla kadar[30] üretiminin sürmüş olduğu düşünülmekteydi[31]. Ancak Knidos ve Datça Yarımadası’nın diğer bölümlerinde[32] yapılan kazı ve yüzey araştırmaları sayesinde çok sayıda üretim atölyesine rastlanılmış[33] ve MÖ VI. yüzyıldan MS VII. yüzyıla kadar oldukça geniş bir zaman diliminde üretildiği ortaya konulmuştur[34].
Oldukça geniş bir period içerisinde amphora üretimini sürdüren Knidos, artan ticari potansiyelini denetim altında tutabilmek adına kendi ürettikleri amphoraları, MÖ IV. yüzyılın sonu MÖ III. yüzyılın başlarından itibaren mühürlemeye başlamıştır[35]. Karakteristik formlara sahip bu amphoralar içerisinde ise ihraç malzemesi olarak büyük oranda şarap taşınmakla birlikte zeytinyağı ve diğer birçok ürünün de ihraç edildiği bilinmektedir[36]. Bu minvalde Knidos, Antik Çağ’da özellikle Helenistik ve Erken Roma Dönemlerinde, Rhodos ile birlikte en önemli şarap ve amphora üreticisi olarak piyasada yerini almıştır[37]. Ünlü tatlı şarabı yanısıra deniz suyu katılarak hazırlanmış daha ucuz şarap türleri de bol olduğu için talebi artan bu amphoralar, Doğu Akdeniz’deki merkezler başta olmak üzere Batı Akdeniz, Ege ve Karadeniz’de bulunan birçok merkeze yoğun olarak ihraç edilmiştir[38].
Çalışmada yer alan Knidos amphorasının, A Yapısı içerisinde (C3-1D karesi platform çevresinde) ağız, boyun ve kulpların bir kısmı ile dip kısmı günümüze kadar korunagelmiş olup gövde ise korunamamıştır. Amphoranın formuna bakıldığında; ucu yuvarlatılarak dışa çekilmiş ağız kenarına, silindirik bir boyna, ağzın hemen altından başlayan oval kesitli kulplara ve içi dolu tutamak formunda bir dibe sahiptir. Çalışmada ele geçen Knidos amphoralarının benzerleri; Knidos sualtı araştırmaları kapsamında, Fener Mendireği Bölgesi’nde tespit edilen Knidos amphora dipleri MÖ IV. yüzyıl ortaları ile sonlarına[39], Nagidos’ta MÖ IV. yüzyıl sonları III. yüzyıl başlarına[40], Burgaz’da MÖ IV. yüzyıl sonu III. yüzyıl başlarına[41], Taşucu Müzesi’nde Zenon Tipi olarak MÖ 280-275 yıllarına[42], Patara’da MÖ 280-275 yıllarına[43], Serçe Limanı Batığı’nda ele geçen benzeri MÖ III. yüzyılın ilk çeyreğine[44] ve Knidos sualtı araştırmalarında Aslanlı Burun çevresinde MÖ III. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilmiştir[45]. Çalışmamızda tespit edilen Knidos amphorası[46] için ise tarih olarak MÖ III. yüzyılın ilk çeyreği önerilmektedir[47].
2TP-B ile C Yapıları ve Buluntuları
Tapınak Alanı’nda yürütülen kazılar, Tapınak Temenosu’nda ve doğuya bakan kısmında sürdürülmüş, pronaosta, krepis ve krepidomaların bulunduğu bölümdeki çalışmaların tamamlanmasıyla da tarafımızca isimlendirilen B ve C Yapıları[48] ortaya çıkartılmıştır. B ve C Yapıları genel olarak bakıldığı zaman, yıkılmış duvarlara ve dağılmış bloklara sahiptir. Söz konusu dağılmış ve yıkılmış duvarlar altında/arasında ise bazı buluntu grupları tespit edilmiştir[49].
B Yapısı’na bakıldığı zaman; C2-1D karesi içerisinde, C2-1C karesine doğru devamı izlenen yapının bir adet 2,42 m uzunluğa, 0,60 m genişleğe sahip kuzeybatı-güneydoğu uzantılı duvarı yer almaktadır. Kesme ve örme taş bloklardan oluşan bu duvar içerisinde herhangi bir harç kalıntısına rastlanılmamakla birlikte işlevi tam olarak anlaşılamamıştır. Öyleki çapraz şekilde C Yapısı’na doğru yönelimi olan bu duvarın bazı blokları yıkılmış ve dağılmıştır (Fig. 3-4). C2-1D karesi kuzeyinde yer alan bu duvara bitişik olarak in situ şekilde MÖ I. yüzyıl son çeyreği ile MS I. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilen Dressel 2-4 amphorası (Fig. 8, Kat. No. 4) ve MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başları arasına tarihlendirilen amphora tıpası (Fig. 10, Kat. No. 6) ele geçmiştir[50].
C Yapısı ise B5-1D ve C1-1D kareleri içerisinde yer almakla birlikte duvarları ve bloklarının diğer yapılara göre daha komplike olduğu izlenmektedir. B5-1D karesi içerisinde bulunan ve 1,9 m uzunluğa, 0,50 m genişliğe sahip doğu-batı uzantılı duvar, tapınağın sütunu ile birleştirilmiştir (Fig. 3-4). Yine C1-1D karesi içerisinde, iki adet duvar ve yıkılmış bloklar yer almaktadır. C1-1D karesi kuzey-batı köşede, kuzey-güney doğrultuda, 1,3 m uzunluğa ve 0,50 m genişliğe sahip bir duvar sırası bulunur. Yine aynı karede 3,40 m uzunluğa, 0,50 m genişliğe sahip, köşe yaparak kuzey istikamete doğru, C1-1C karesi içerisine devam ettiği izlenen bir adet mekân duvarı da bulunmaktadır (Fig. 4). C1-1D karesi kuzey kısmı duvar içerisinde ise ezme veya kanırtma amaçlı olduğu düşünülen mono blok, dışı sıvalı bir tekne ortaya çıkarılmış ve yine bu teknenin hemen önünde ezme amaçlı olarak kullanıldığı düşünülen ve ezme teknesinin haznesine neredeyse tam olarak uygunluk gösteren ezme taşı da ele geçirilmiştir[51].
Yine C Yapısı özelinde, yapının duvarlarına ait bloklar devrilmiş ve dağılmış şekilde tespit edilmiştir. Yapı sınırları içinde ele geçen buluntulara bakıldığı zaman, çok sayıda amorf kurşun atıklar, metal aksamlar ve metal çiviler ele geçmiştir. Dolayısıyla ele geçen bu metal aksamlar sebebiyle de yapının ahşap konstrüksiyona sahip olduğu düşünülmektedir.
Metal objeler dışında C Yapısı sınırları içerisinde hem bloklar altında hem de blokların arasında çeşitli buluntu grupları ele geçmiştir. Yıkılarak dağılmış blokların altında, yine diğer yapılarda da karşılaşıldığı üzere 10,80-10,70 kot değerlerinde, çeşitli buluntulara rastlanılmış, B5-1D karesi kuzey sınırda, duvara bitişik şekilde heykel parmak grubu ele geçmiştir[52]. Ayrıca bir adet terakota kadın figürin parçası da yine ezme teknesinin yakınında tespit edilmiştir[53]. Söz konusu buluntular dışında, C Yapısı’na ait olduğu düşünülen ve bloklar arasında ters ve kırık olarak Dressel 6A amphorasına (Fig.7a-b, Kat. No. 3) ait parçalar da ele geçmiş ve tüme yakın birleştirilmiştir[54]. Söz konusu Dressel 6A amphorası MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başlarına tarihlenmiş, yine söz konusu yapı sınırlarından Kilikia kökenli Agora G 199/Zemer 41 amphorası (Fig. 9, Kat. No. 5) ele geçmiş ve MS I. yüzyıl başları ile ortaları arasına tarihlendirilmiştir.
Dressel 6A (Fig.7a-b, Kat. No. 3)
Literatürde, Baldacci 2; Buchi 6A; Early Roman Amphora 5; Peacock-Williams 8; Augst 38 olarak da bilinen Dressel 6A amphoraları, Lamboglia II amphoraları ile oldukça benzer formlara sahiptir. Önceleri İstria’da üretildiği düşünülen Dressel 6 amphoralarının[55] daha sonraki çalışmalarla Adriyatik kıyısında bulunan Picenum (Ferme), Cesena ve Rimini arasında; Brisighella (Faenza), Aquileia, Parma ve Calabria/Apulia gibi merkezlerde üretime sahip olduğu öne sürülmüştür[56].
Son çalışmalar bu amphoraların Dalmaçya kıyılarında Narona’da üretildiğini kanıtlamıştır[57]. Lambaglia II amphoralarıyla benzer atölyelerde üretildiği de düşünülen Dressel 6A amphoralarının bazılarında boyun, bazılarında ağız kenarlarında ve gövde üzerinde mühürler kullanılmış ve bu mühürlerin de üretim yerlerini ve atölye sahiplerini temsil ettiği tespit edilmiştir[58].
Dressel 6A amphoraları içerisinde, üzerlerinde bulunan yazıtlar ve analizler yardımıyla şarap, zeytinyağı ve balık ürünleri (soslar) taşındığı düşünülmektedir[59]. İçinde taşınan ihraç malzemeleri ile de oldukça geniş bir dağılım skalası sunan bu tip amphoralar, Batı Akdeniz’deki merkezler başta olmak üzere Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz’e kadar geniş bir yayılım göstermektedir[60].
Çalışmamızda C Yapısı[61] duvarları arasında ters vaziyette, kırık-eksik fakat bütünlenebilir şekilde Dressel 6A amphora parçaları ele geçmiştir (Fig. 7a). Bütüne yakın şekilde tespit edilen Dressel 6A amphorasının hemen yanında, yine duvarlar arasında aynı tipe ait başka bir amphoranın sadece dip kısmı ele geçmiştir (Fig. 7b). Bu amphoralara form olarak bakıldığında; dışa çekilerek düzleştirilmiş bant formlu kalın ağız kenarına, uzun-silindir boyna, ağzın altından başlayarak omuzlarda son bulan kalın ovalimsi kulplara, omuzdan gövdeye geçişte ince bir silmeye, sarkık armudi gövde yapısına ve içi dolusağlam sivriltilerek uzatılmış dibe sahip oldukları görülmektedir. Söz konusu forma sahip Dressel 6A amphoralarının benzerleri; Patara’da MS I. Yüzyıla[62], İskenderiye Müzesi’ndeki 14 örnek MÖ I. yüzyıl sonu-MS I. yüzyıl başlarına[63], Marmaris Müzesi’nde MS I. yüzyıl ortalarına[64], Tradeliere Batığı’nda MÖ I. Yüzyıla[65], Berenice’de MS I. yüzyıl başlarına[66], Ephesos’ta Agora buluntusu Dressel 6A amphorası MS I. yüzyılın ilk çeyreğine[67] ve yine Ephesos’ta diğer alanlarda tespit edilen söz konusu amphoralara ait çeşitli parçalar MÖ 30 ile MS 23 aralığına tarihlendirilmiştir[68]. Çalışmamızda ele geçen Dressel 6A amphoraları ise hem tipolojik hem de mineralojik[69] olarak benzerleri ile karşılaştırılmış, analoji oluşturulmuş ve buluntu konteksti de göz önüne alınarak MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başları tarih olarak önerilmiştir[70].
Dressel 2-4 (Kos Tipi)[71] (Fig. 8, Kat. No. 4)
Dressel 2-4 amphoraları birden fazla bölgede, Helenistik Kos amphoralarının şekil olarak bir taklidi olarak üretilmişlerdir[72].
Üretim alanlarına göre farklı form özellikleri gösteren DR 2-4 amphoraları, Doğu ve Batı Akdeniz’deki birçok merkezde üretilmiştir[73]. İtalya’da[74], İspanya’da[75], Fransa’da[76], İngiltere’de[77], İsviçre’nin Batısı’nda[78], Doğu Akdeniz’de[79] ve daha birçok alanda üretime işaret eden verilere rastlanılmıştır[80].
Birden fazla bölgede üretim sahası ve atölyesi[81] tespit edilen bu tip amphoralar içinde genellikle şarap taşındığı düşünülmektedir[82]. Yoğun olarak şarap taşınmasına rağmen zeytinyağı, balık ürünleri, bazı soslar ile çeşitli ürünlerin de taşındığı ele geçen buluntulardan anlaşılmaktadır[83]. Birçok merkezde üretimlerinin yanı sıra dağılım ve yayılımlarının da oldukça geniş boyutlarda olduğu izlenen bu amphoralar, Batı Akdeniz ve Doğu Akdeniz’deki merkezlerde oldukça yoğun olarak ele geçmektedir[84]. Doğu ve Batı Akdeniz’deki yoğunluk kadar olmasa da Karadeniz ve Hindistan’a kadar da yayılım göstermektedir[85].
Çalışmamızda B Yapısı sınırları içerisinde (C2-1D karesi) aynı alanda, iki parça kırık-eksik olarak ele geçen söz konusu amphoraya ilişkin, gerek tipolojik gerek buluntu durumu gerekse mineralojik olarak bakıldığı zaman aynı amphora formunun farklı parçaları olduğu tespit edilmiştir. Kırık-eksik şekilde ele geçen boyun parçaları ile diplere form olarak bakıldığı zaman silindirik yüksek boyna ve boyundan gövdeye geçişte tek bir silmeye sahiptir. Dip örneklere bakılacak olursa gövdeden kaideye geçişte ince bir geçiş silmesine ve altı ovalleştirilmiş içi dolu bir dibe sahiptir.
Dressel 2-4 amphoralarının benzer form ve hamur yapısına sahip örneklerine; Myndos’ta MÖ I. yüzyıl başlarına[86], Patara’da benzer dip formları MÖ I. yüzyıl ve ikinci yarısına[87], Tradeliere Batığı’nda MÖ I. yüzyıl ikinci yarısına[88], Taşucu Müzesi’nde MÖ I. yüzyıl sonu-MS I. yüzyıl başlarına[89], Cales’de MÖ I. yüzyılın ikinci çeyreği ile MS I. yüzyılın ilk çeyreğine[90], İskenderiye Müzesi’nde MS I. Yüzyıla[91], Lyon’da MS I. Yüzyıla[92], Parion’da MÖ I. yüzyıl ortaları ile MS II. yüzyıl başlarına[93] ve Elaiussa Sebaste’de ele geçen DR 2-4 amphoraları MÖ I. yüzyıl ile MS II. yüzyıla tarihlendirilmiştir[94]. Çalışmamızda tespit edilen DR 2-4 amphorası için ise MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başları önerilmektedir[95].
Agora G 199/Zemer 41[96] (Fig. 9, Kat. No. 5)
İlk defa H. Robinson tarafından tanımlanan Agora G 199 / Zemer 41 amphoralarının[97] üretim yerleri hakkında birden fazla merkez öne sürülmektedir[98].
Birden fazla görüş olmasına rağmen önerilen üretim alanlarından herhangi bir somut verinin ele geçmemesi ve Dağlık Kilikia’da bu amphoralara ait üç adet atölyenin tespit edilmesi, Agora G 199/Zemer 41 amphoralarının Kilikia Bölgesi’nde üretilmiş olduğunu kanıtlamıştır[99].
Kilikia Bölgesi’nde yoğun olarak üretildiği saptanan bu tip amphoraların içerisinde ise özel ve pahalı bir ürün olan reçineli şarabın taşındığı öne sürülmektedir[100]. Zira şarap dışında zeytinyağı ve diğer ürünlerin de taşındığı düşünülmektedir[101]. Söz konusu ihraç malzemeleri ile Agora G 199/Zemer 41 amphoraları, Roma İmparatorluk Dönemi’nde Doğu Akdeniz’deki merkezlerde, özellikle Mısır, Kıbrıs ve Suriye-Filistin sahillerinde bulunan batıklarda ele geçmiş ve geniş bir dağılım skalası sunmuştur[102]. Nitekim Doğu Akdeniz’deki neredeyse önemli tüm merkezlerde yoğun olarak ele geçen bu amphoralar[103], Batı Akdeniz’de[104] ve Karadeniz’deki merkezlerde de tespit edilmiştir[105].
Çalışmamızda 2TP C Yapısı’nda iki adet Agora G 199/Zemer 41 amphora dibi ele geçmiştir. Hamur özelliklerinin aynı olduğu izlenen bu amphoraların dip formunda ufak farklılıklar görülmesine rağmen aynı forma sahip farklı amphoralar oldukları yönünde değerlendirme yapılmıştır. Diplere bakıldığında uzatılarak sivriltilmiş bir forma sahip olan bu tipe ait amphoralar, Meroe’de MS 55-65 yıllarına[106], Pompei’de MS 79 yılına[107], Antiochia ad Cragum’da ele geçen benzerleri erken Roma Dönemi’ne[108], Bingazi’de MS II-III. Yüzyıla[109], Kelenderis’de MS IV. Yüzyıla[110], Haifa Müzesi’nde MS II-III. Yüzyıla[111], Bodrum’da MS II-IV. Yüzyıla[112], Anamur Müzesi’nde MS 50-350’ye[113], Taşucu Müzesi’nde MS II. yüzyıla ve farklı benzeri MS II-III. Yüzyıla[114], Kekova’da MS II-IV. yüzyıl aralığına[115], Patara’da MS II. Yüzyıla[116] ve Ephesos’ta benzer amphora MS 23 civarına[117] tarihlendirilmiştir. Çalışmamızda tespit edilen Agora G 199/ Zemer 41 amphoralarının, gerek benzerleri gerekse kontekstsel değerlendirmesi sonrasında bu amphoraların MS II. yüzyıl başları ile ortaları arasına tarihlenmesi uygun görülmektedir[118].
Amphora Tıpası (Fig. 10, Kat. No. 6)
Ephesos’ta bu tıpanın üzerindeki mühür veya sembolün “Ψ” yakın benzeri, Tetragonos Agora buluntuları arasında ele geçmiştir. Bu tür tıpaların, yoğun olarak Lamboglia 2 ve Dressel 6A amphoralarında, nadir de olsa DR 1 amphoralarında kullanıldığı görülmektedir[119]. Ayrıca Narona’da tespit edilen benzer tıpalar için de köken olarak Dalmaçya kıyıları önerilmiş ve hamur olarak Lamboglia II ve Dressel 6A ile oldukça benzer olduğu vurgulanmıştır[120]. Bu sebeple, söz konusu tıpanın Lamboglia II veya Dressel 6A amphoralarının üretildiği atölyelerde üretilmiş olduğu düşünülmekle beraber bu amphoralarla aynı kontekstlerde ele geçtiği vurgulanmıştır[121].
Ephesos’ta ele geçen ve çalışmamızda yer alan tıpanın yakın benzeri Ph 4 katmanında ele geçmiş ve MÖ 30/27 ile MS 23 arasına tarihlendirilmiştir[122]. Köken olarak da İtalya’nın Adriyatik sahilleri önerilmiştir[123]. Çalışmamızda ele geçen amphora tıpası için[124] ise benzer tıpa örnekleri ve kontekst buluntu grubu göz önüne alınarak MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başları arasındaki tarihler önerilmektedir[125].
Genel Değerlendirme
2019 yılından itibaren çalışmaların sürdürüldüğü Helenistik Tapınak Alanı’nın yamaçta bulunması nedeniyle hem falezlerden koparak gelen irili-ufaklı kayaların hem de dik yamaçtan zamanla akarak bu alanda biriken akıntı toprak tabakası, yaklaşık 3 m dolgu oluşmasına sebep olmuştur. Daha önceki yıllarda yapılan çalışmalarda bu dolgu seviyesi inilerek 2021 yılında kültür tabakasına ulaşılmıştır. Bu kapsamda da Helenistik Tapınak Pronaos’u ve hinterlandında yapılan kazılarda bazı yapılara ulaşılmıştır. Zira her ne kadar bu yapıların işlevleri tam olarak anlaşılamamış olsa da ele geçen buluntulardan yola çıkarak bazı sonuçlara varmak mümkün olmuştur. Öyle ki varılan sonuçların yanı sıra yeni bulgu ve buluntular, pek çok soru ve sorunu beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara genelden özele doğru bakacak olursak öncelikli problem tapınak temenosu içerisinde, sütunların ve tapınağın bir kısmının kullanılarak yaratılan atölye-işlik yapılarının yorumlanmasıdır[126].
Kronolojik olarak en erken buluntulara A Yapısı sahiptir. A Yapısı’ndan ele geçen Siyah Firnisli Küçük Kâse MÖ IV. yüzyılın ikinci yarısına, yine aynı yapı içerisinde ele geçen Knidos amphorası ise MÖ III. yüzyılın ilk çeyreğine tarihlendirilmiştir. Bu alanda ele geçen fakat çalışma kapsamına alınmayan diğer buluntular da benzer tarihlere sahip olup tapınak ile çağdaş gözükmektedir. B ve C Yapıları’na gelindiğinde ise kuvvetle muhtemel bu alanın son kullanım evresini temsil etmektedir. Öyle ki yaklaşık 3 m olan dolgudan kültür tabakasına ulaşıncaya dek herhangi bir buluntuyla karşılaşılmamış, tüm bu alandaki kazı ve araştırmalarda da Geç Roma veya daha sonraki dönemlere ait herhangi bir buluntu ve buluntu grubuna da rastlanılmamıştır[127].
B ve C Yapıları’nda ele geçen Dressel 6A, DR 2-4, Agora G 199/Zemer 41 amphoraları ile bir adet mühürlü/sembollü amphora tıpası ve çalışma kapsamına alınmayan diğer tüm buluntuların, benzer tarihler olan MÖ I. yüzyıl son çeyreği ile MS II. yüzyılın ortaları arasında kalan yıllara tarihlendiği saptanmıştır[128]. Söz konusu tarihler dışında ise Geç Antik Çağ’a tarihlendirilen herhangi bir buluntu ele geçmemiş ve karşılaşılan ilk kültür tabakasının MÖ I. yüzyıl sonu ile MS II. yüzyıl ortalarını işaret ettiği izlenmiştir[129].
Tapınak temenosu içinde yapı gruplarının yer alması ve üç farklı yapının stratigrafik sorunlar içermesi gibi problemlerin yanı sıra bir diğer sorun yapıların işlevidir. A Yapısı’na bakıldığı zaman, hem plan hem de buluntu olarak B ve C Yapıları’ndan ayrılmaktadır. Söz konusu yapı içerisinde bir platformun yer alması ve buluntuların mezar kontekstini işaret etmesinden dolayı bu yapının bir mezar olabileceği düşünülmüştür[130]. B ve C Yapıları’na gelindiğinde ise C Yapısı, kuzey duvarda kullanılmış olan üzeri sıvalı ezme veya kanırtma teknesi[131] ile in situ olarak tespit edilen ezme taşı bu yapıların da işlik-atöyle olabileceğini işaret etmektedir. Dolayısıyla son kullanım evresi de saptanan B ve C Yapıları’nın A Yapısı’ndan hem işlev hem de tarihsel olarak farklılık gösterdiğini söylemek mümkündür[132].
Sonuç itibarıyla Helenistik Tapınak Pronaosu’ndaki yapı gruplarından ele geçen amphoralar ve arkeolojik diğer buluntular ile kültür kalıntıları değerlendirilmiştir. Tespiti yapılan veriler çerçevesinde de alanın, MÖ IV. yüzyıldan itibaren değişik amaç (dinsel, kültsel, ölü gömme, adak/sunak alanı) ve işlevlerle (üretim, ticaret, işlik/atölye, konut/dükkan) kullanım geçirmiş olduğu düşünülmektedir[133]. Bu bağlamda, ileriki yıllarda Helenistik Tapınak Alanı’nda sürdürülmesi planlanan daha kapsamlı kazı çalışmaları ile cevap bulunamayan bazı soru ve sorunların da çözüme kavuşturulacağı şüphesizdir.
KATALOG
Kat. No. : 1 (Fig. 5)
Mikroskobik Kesit
Tip : Siyah Firnisli Küçük Kâse
Buluntu Yeri : 2TP A Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,87 m
Ölçüler : yük.: 2,9 cm, a.ç.: 5,1 cm, d.ç.: 3,8 cm
Hamur Rengi : 5 YR 7/6 reddish yellow
Yüzey Rengi : 10 YR 2/1 black
İçerik Maddesi : Katkısız temiz hamur
Hamur Yapısı : Sert, iyi pişmiş.
Tanımı : İçe dönük kenarlı, yarım küre formunda gövdeli ve torus halka kaidelidir. Parlak siyah sırda yer yer dökülmeler mevcuttur. İyi elenmiş katkısız bir hamur yapısına sahiptir.
Tarih : MÖ IV. yüzyılın ikinci yarısı
Analoji : Robinson 1950, pl. 224, no. 785-786; Sparkes–Talcott 1970, pl. 34, fig. 9, 944; Rotroff 1997, 347, kat. no. 1076-1078, fig. 65, 1076-1078, pl. 79, 1077; Schaeffer– Ramage–Greenewalt 1997, 119, no. 579-580, pl. 56, no. 579-580; Coşkun 1999, 99-102, kat. no. 121, 130; Çokay Kepçe 2006, 47-48, 111, kat. no. SFr 25; Dallık 2009, 110-111, kat. no. 115, şek. 32; Yıldız 2013, 749-750, kat. no. 6-7, fig. 6-7; Egeci 2014, kat. No. 74-76; Yıldız 2017, 300, kat. no. 14, fig. 14.
Kat. No. : 2 (Fig. 6)
Mikroskobik Kesit
Tip : Knidos Amphorası (Zenon)
Buluntu Yeri : 2TP A Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,95 m
Ölçüler : Ağız-Boyun, kor. yük.: 19,94 cm, a.ç.: min/ max: 9,2/12,1
: Dip, kor. yük.: 10,86 cm
Hamur Rengi : YR 6/8 reddish yellow
Yüzey Rengi : YR 6/8 reddish yellow
İçerik Maddesi : Az-ince mika, az kiraç, az-ince taşçık
Hamur Yapısı : Sert, çok iyi pişmiş.
Tanımı : Ucu yuvarlatılarak dışa çekilmiş ağız kenarına, silindirik bir boyna, ağzın hemen altından başlayan oval kesitli kulplara ve içi dolu tutamak formunda bir dibe sahiptir (Omuz kısmından itibaren gövde kırık-eksiktir).
Tarih : MÖ III. yüzyılın ilk çeyreği
Analoji : Koehler–Wallace 1987, 51, fig. 26; Empereur–Tuna 1988, 345, fig. 4, g-I; Şenol 1995, 2-3, lev. 2, res. 4-6; Monachov 1999, 172, fig. 8; Monachov 2003, 304-305, taf. 74, no. 3; Şenol–Aşkın 2007, 260, kat. no. 39; Şenol 2009, 208, no. 32; Dündar 2012, 457-458, lev. 25, KnA. 5-7; 347, fig. 7-8; Aslan–Orhan–Erdoğan 2020, 213-239, kat. no. 3, fig. 4.
Kat. No. : 3 (Fig. 7a-b)
Mikroskobik Kesit
Tip : Dressel 6A
Buluntu Yeri : 2TP C Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,90 m
Ölçüler : Ağız Ç.: min/max.: 12,5/16,5 cm, kor. yük.: 7,1 cm
: Kor. max. yük. 91,93 (Fig. 7a), Dip kor. yük.: 23,13 (Fig. 7b)
Hamur Rengi : 10 YR 8/6 yellow
Yüzey Rengi : 10 YR 8/4 very pale brown
İçerik Maddesi : Az-ince mika, az kireç ve az kuvars
Hamur Yapısı : Sert, iyi pişmiş.
Tanımı : Dışa çekilerek düzleştirilmiş bant formlu kalın ağız kenarına, uzun-silindir boyna, ağzın altından başlayarak omuzlarda son bulan kalın ovalimsi kulplara, omuzdan gövdeye geçişte ince bir silmeye, sarkık armudi gövde yapısına ve içi dolu sağlam sivriltilerek uzatılmış bir dibe sahiptir.
Tarih : MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl başları
Analoji : Baldacci 1969, 10-14, fig. 1-9; Riley 1979, 153-157, fig. 17, 75.124; Pollino 1986, 171-189, fig. 8-12; Tchernia 1986, 130, Dr. 6; Cipriano–Carre 1989, 85-86, fig. 15; Sciallano–Sibella 1991, Amphore Dressel 6A; Şenol 2003, 77, no. 28; Bezeczky– Scherrer–Sauer 2013, 120, pl. 53, no. 810, pl. 26-27, no. 293-296, 299; Şenol 2018, 302-320, no. 259-272; Cipriano–Mazzocchin 2018, 261-271, fig. 2-3,6-8. Bunu yukarıya alamadım
Kat. No. : 4 (Fig. 8)
Mikroskobik Kesit
Tip : DR 2-4
Buluntu Yeri : 2TP B Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,90 m
Ölçüler : Boyun kor. yük.: 11,13 cm
: Gövde-dip kor. yük.: 10,36 cm
Hamur Rengi : 5 YR 7/6 reddish yellow
Yüzey Rengi : 5 YR 7/4 pink
İçerik Maddesi : Orta mika, az-ince kireç ve az taşçık
Hamur Yapısı : Sert, iyi pişmiş
Tanımı : Silindirik yüksek boyna ve boyundan gövdeye geçişte tek bir silmeye ve gövdeden kaideye geçişte ince bir geçiş silmesiyle birlikte altı ovalleştirilmiş içi dolu bir dibe sahiptir.
Tarih : MÖ I. yüzyıl son çeyreği ile MS I. yüzyılın ilk çeyreği
Analoji : Riley 1979, 150, fig. 74; Santamaria 1984, 13-21, fig. 4-12; Pollino 1986, 175, fig. 5-6; Desbat–Picon 1986, 637-645, fig. 1, 5; Empereur–Hesnard 1987, 67, fig. 39; Morel 1989, 559-560, fig. 1-4; Martin–Kilcher 1994, taf. 121; Moore 1995: 132, fig. 7-8; Şenol 2009, 218, no. 42; Millet 2015, 194-198, fig. 3, 5, 7-8; Kızılarslanoğlu 2016, 333, kat. no. 29-31; Şenol 2018, 334-335, fig. 285; Akkaş 2020, 181-183, fig. 4, kat. no. 2.
Kat. No. : 5 (Fig. 9)
Mikroskobik Kesit
Tip : Agora G 199 / Zemer 41
Buluntu Yeri : 2TP C Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,90 m
Ölçüler : Dip A: kor. yük.: 6,63 cm
: Dip B: kor. yük.: 5,85 cm
Hamur Rengi : 2.5 YR 5/8 red
Yüzey Rengi : Hamur ile aynı renk
İçerik Maddesi : Bol mika, az-ince kireç ve az-orta taşçık
Hamur Yapısı : Sert, iyi pişmiş
Tanımı : Uzatılarak sivriltilmiş bir dibe sahiptir
Tarih : MS II. yüzyıl başları ile ortaları
Analoji : Robinson 1959, 43. Pl. 8.; Dunham 1963, 188-345. fig. 1.15; Zemer 1977, 52, no 41; Panella 1986, 621. fig.19; Williams 1989, 90-94, fig. 54, no. 548, fig. 55, no. 555; Hayes 1991, 90-91, pl. XXIV. 3-8; Alpözen–Özdaş–Berkaya 1995, 75, no. 9.1.95; Reynolds 2003, 124, fig. 14; Rauh 2004, 331, fig. 8; Rauh–Dillon–Dore– Rothaus–Korsholm 2006, 86, fig. 5; Zoroğlu–Dillon–Yakınlar–Rauh 2009, 39, no. 4.3.90. res. 5.40; Şenol 2008, 111. fig. 1; Şenol 2009, 223-224, no. 47-48; Bezeczky– Scherrer–Sauer 2013, 83-84, pl. 13, 146; Orhan 2018, 38-40, kat. no. 19, fig. 27; Orhan 2019, 363-364, fig. 3; Masyuta 2021, 93, fig. 5.7.
Kat. No. : 6 (Fig. 10)
Mikroskobik Kesit
Tip : Amphora Tıpası
Buluntu Yeri : 2TP B Yapısı
Buluntu Der. : 10,76-10,90 m
Ölçüler : Disk Ç.: 9,9 cm kal.: 1,97 cm
Hamur Rengi : 10 YR 8/6 yellow
Yüzey Rengi : 10 YR 8/6 yellow
İçerik Maddesi : Az-ince mika, az kireç ve az kuvars
Hamur Yapısı : Sert, iyi pişmiş.
Tanımı : Disk şeklinde üzerinde mühür olarak “Ψ” sembolü yer almaktadır.
Tarih : MÖ I. yüzyıl sonu ile MS I. yüzyıl aralığı
Analoji : Bezeczky–Scherrer–Sauer 2013, 147-148, no. 364, pl. 32, no. 364; Lindhagen 2013, 232-233, fig. 2.

